List

Zaman zaman “Çalışmak mecburiyetinde olmasaydım, neler yapardım neler…!” diye kendi kendimize mırıldanmışızdır. Sonra da “iyi de neyle geçineceğiz? Öyleyse vaz geçelim bu hayalden, çalışmaya devam” der kapatırdık konuyu. Bugünlerde bireysel bir ütopi olduğunu düşündüğümüz bu istek, sanki toplumsal bir tercih olmak üzere. Amerika Birleşik Devletleri ile Hindistan’ın bazı eyaletlerinde ve İran’da böyle bir model uygulanmakta. Avrupa’da ise Finlandiya bir pilot proje çerçevesinde bu modeli 2 bin işsiz nezdinde, onlara iki yıl boyunca iş bulsun veya bulmasınlar ayda 560 Euro temel evrensel gelir dağıtarak test etmektedir. Yani bir işsiz bu durumda 4 bin Euro kazanacağı bir iş bile bulsa 560 Euro evrensel temel ek geliri almaya devam edecek. Bu iki bin kişinin durumu 2019 yılında yine iki bin kişiden oluşan ve aynı miktarda klasik bir sosyal yardım parası alan ikinci bir grubun üyelerinin durumu ile karşılaştırılacak.

Devamını oku

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  Posts

1 2 3 4
Mayıs 15th, 2020

COVID-19, Fırsat Eşitliği ve Bilgi Yoksulluğuyla Mücadele

COVID-19’un (yeni tip Koronavirüs) Avrupa ülkelerinde belirmesinden beri yetkili sağlık kurumları virüs, hastalık, bulaşma ve kendini koruma konusunda toplumu bilgilendirmek […]

Aralık 14th, 2019

Cezayir başkanlık seçimi: Bir halkın direniş öyküsü

Hirak’ı güçlendiren bir etken kendisinin herhangi bir politik önderliğe bağlı olmaması. Bu durum, protesto hareketinin toplum nezdinde kısa sürede meşruiyet […]

Nisan 19th, 2019

Sağ Popülizmin Ateşi Altında İsviçre’de Göç ve Uyum Politikaları

Toplumun belirli bir kesiminin doğrudan demokrasi enstrümanlarına (inisiyatif ve referandum) başvurarak kamu politikalarının yönünü etkileme olgusu İsviçre siyasal sisteminin en […]

Ocak 17th, 2019

Yalancının Mumu ve Sosyal Medya

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar”atasözünün kabullenilen ortak bir anlamı vardır; söylenen söz eğer yalan ise gerçek çok geçmeden ortaya çıkar […]

Aralık 15th, 2018

İslam ve Feminizm – Müslüman Kadın Olmak ve Kadın Haklarını Savunmak Çelişki mi?

Bir cami düşünün ki imamı kadın, kapısı herkese açık. Sünni’sine, Şii’sine, Alevi’sine, Sofi’sine- eşcinsel dindarlara ibadet olanağı tanıyor. Kadınlar ve […]

Kasım 15th, 2018

Sığınmacılar… Maddi Külfet mi Yoksa Kaynak mı?

Göçlerin hem göç veren hem de göç alan ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel dokusunu ciddi bir şekilde etkilediğini bilmeyen yok. […]

Eylül 21st, 2018

Kaybolan, Akıp Giden Dillerimiz…

Sömürgecilerin sömürge ülkesinin dil veya dilleri ile girdiği ilişki sayısızca yapıta konu olmuştur. Örneğin 1970’li yıllarda Louis-Jean Calvet’in “Dil Yiyicileri” […]

Haziran 16th, 2018

Göçmen Öğrencilerin Paradoksu; Yüksek Motivasyona Rağmen Başarısız Olmak!

Öğrenci motivasyonu okul başarısı için en önemli nedenlerden biri olarak kabul edilir. Yüksek motivasyona sahip öğrenciler daha iyi performans ortaya […]

Nisan 16th, 2018

Göçmen Kadınım Ama Ne Kadar Özgürleşiyorum?

Göçmen kadın algısı uzun yıllar sadece eşlerine kavuşan bir eş veya anne şeklindeydi. 60’lı ve 70’li yılların göç hareketlerinden miras […]

Mart 16th, 2018

İsviçre’de İslam’ın Geleceği

“Müslümanlar” kategorisi ilk kez 1970’lı yılların başından itibaren istatistiklerde belirmeye başladı. Bu tarihe kadar Müslümanların sayısı istatistiklere girecek kadar azdı. […]